Lisan meselesi
Bu siteye gelen soruların arasında İngilizce terimlerin karşılığı ve/veya tam tersi oldukça yer tutmaya başladı.
Bu nedenle “İngilizce’den Türkçe’ye” başlıklı bir bölüm ile, ufak tefek bir sözlük başlangıcı yapayım dedim. Katkılarınızı bekliyorum.
Ayrıca bu vesile ile konu ile ilgili iki anı aktaracağım. Ağlar mısınız, güler misiniz misali:
ISO çalışmaları yapıyoruz, tam moda zamanı, herkes ISO alma peşinde. Ancak TSE tercümeyi yaparken ( Tam ingilizce kelimeyi hatırlamıyorum şimdi ) hem isim, hem fiil olarak kullanılan ve standartın en başında geçen, standartın kapsamını açıklayan paragraftaki İngilizce bir kelimenin Türkçe karşılığı olan “tesis etmek” lafını “tesis” olarak yorumlayıp yayınlayınca bizim bütün ISo danışmanları başlamışlar “tesis” in tertipi, güzelliği ile uğraşmaya.
Sıcak su boruları kırmızı, soğuklar mavi olacak, her dolabın içinde ne olduğu yazılacak vs. vs.
Halbuki lafın bugünkü anlamı ” Montaj” demek. Yani üretiiğinizi nasıl, hangi ham maddelerle vs. üretiiğiniz ve nasıl monte ettiğiniz var işin içinde. Bunlar montaj işini komple atlamışlar. Nasıl yaparsan yap. Kimse montajın kalitesi, sonrası ile ilgilenmiyor. Dünya kadar prosedür yazıyoruz, montajla ilgili tek kelime yok. Hani tüketici hakları, nereye gittiler ? Ve ne yazık ki bu hala böyle devam ediyor. Diyelim klima santrali kuruyorsunuz. ISO belgeniz var ama “tesis” ettiğiniz bu ürün ile ilgili hiç bir prosedürünüz yok.
İkinci anım yine devlet ile ilgili:
Sanayi Bakanlığı TSE ile birlikte bütün sektör temsilcilerini toplamış CE işaretinin uygulamaya geçmesi tartışılıyor. Hadise 5 yıl önce oluyor ve hala bu iş oturmuş ve de benim sinirim geçmiş değil. İşte sebebi:
Tablolar var AB den gelmiş. Malın adı, kullanım yeri ve hangi CE numarası kapsamında olduğunu gösteren 3 kolonluk basit tablolar. Bakanlık bunları tercüme ettirmiş. Ben sadece birisini aktaracağım. Rezaletin büyüklüğünü anlayın diye.
Birinci kolon malzemenin adı:
Timber poles
Tercüme bürosu tercüme etmiş: Ahşap sırık
Doğrusu: Ahşap direk. Yani telefon, elektirik direği
İkinci kolon malzemenin kullanım yeri: Overhead lines
Tercüme etmişler: Baş üstü çizgileri
evet doğru okudunuz
Baş üstü çizgileri
Allah sizi inandırsın böyle. O tercüme bürosuna kaç para ödendi bakanlıktan, o tercüme bürosu Redhouse sözlük almak için ne harcadı bilmiyoruz. Açmışlar sözlüğü kelime kelime tercüme etmişler:
Overhead = Baş üstü
Lines = Çizgiler
Yemin etseler başları ağrımaz. Doğru tercüme.
Kalktım, ” Kardeşim bu havai hat demektir, başüstü çizgisine CE damgası mı vuracaklar, hangi ahşapçı başüstü çizgileri için ahşap sırık üretir ki, bu çizgiler kimin başının üstündedir, nerededir ” dedim.
Benzer bir kaç kelime daha var ki hala sinirlerim ayağa kalkıyor anlatırken bile. İş işten geçmiş, yayınlanmış, geri dönüş yok, uygulamaya geçecekler.
Ne mi oldu ? Bir daha beni bu toplantılara çağırmadılar.
İyisi mi ben burada kendi mesleki sözlüğümü oluşturmaya başlayayım.
İngilizce’den Türkçe’ye ve Sözlük bölümünü bu fikrin yeşermesine neden olan değerli ağabeyim Ali Çetin İdil’e ithaf ediyorum.