Külek
Sn. M. Durusoy yaklaşık 1 ay önce sormuş idi: ” Yoğurt yapmak için ahşap kap nasıl, hangi ağaçtan olur ” diye.
İşte size olağanüstü bir araştırmacı gazetecilik örneği: Yoğurt yapılan ahşap kaba Külek denir imiş.
Evdeki kitaplarım arasında bulunan “Kaybolan Meslekler ve Son Ustalar ” sayfa 216. Yazarı aslında bir ressam olan ve bir dizi kaybolan meslek ustasının yağlıboya tablosunu bir araya getirerek bu kitabı oluşturan M. Ali Diyabakırlıoğlu. İstanbul Ticaret Odası yayınlamış. Kendisinin web sayfası vasıtası ile bu yazı dizisinin ve resimlerin tamamına göz atma imkanınız olacaktır. Muhakkak ziyaret ediniz ve hatta mümkün ise kitabını alınız. Burada diyor ki:
Ünlü dilbilimcimiz Ömer asım Aksoy 1946 yılında derlediği “Gaziantep Ağzı” kitaplarının 3. cildinde ” Tahta kova ” olarak tanımlıyor küleği
ve
Esasen külek, bal, yoğurt, yağ, pekmezi süt gibi gıda maddelerini saklamaya ve taşımaya yarayan kulplu veya kulpsuz derin bir mutfak kabıdır
Aşağıdaki fotoğraf sayfa 220
Tablolar, fotoğraflar super. Sanıyorum ki, aşağıda kopyaladığım sayfa 218 deki külekçi ve bir teyzenin sohbetini belgeleyen fotoğraf çoğunuzun yüreğini ısıtacaktır.
Sn. Diyarbakırlıoğlu külek ve külekçiliği etraflıca ve pek güzel anlatmış ama şimdi biz, sadece Sn. Durusoy’un cevabına bakalım:
Sayfa 217
“Külek yapımında beyaz dut, siyah dut, sultani söğüt ve ceviz ağacından elde edilen kereste kullanılır”
Kitap daha sonra bu ağaçlar ile nasıl külek yapılır, yoğurt niye ekşimez, Mahra nedir, Üdürgü nedir pek keyifli anlatıyor. Alınız, kitaplığınızda baş köşeye koyunuz.