Ardak
Türk Dil Kurumu sözlüğü diyor ki;
1. Çürümüş, çürümeye yüz tutmuş ağaç.
2. Kesilmeden yerinde kurumuş ağaç.
3. Lifleri karşılıklı olup, doğramacılığa yaramıyan kereste.
4. Direklerin seyrek dikildiği yapıda üstüne fazla yük verilen kiriş: “Bu kiriş çok ardak olduğundan bellemiş.” gibi.
5. Tahta parçalarıyla bağlanmış kırık kol veya bacak.
Ben diyorum ki;,
Ardak eşittir
1. Kullanan ustanın işten atılması için sebep.
2. Böyle mal getiren kerestecinin acilen değiştirilmesi için sebep.