Ahşap yapılar ve hesap kitap işleri
Diyelim ki ahşap imalat yapan bir yeriniz var, ahşap yapıya merak sardınız.
Oldu ya, birde müşteri çıktı, sizden iki katlı bir aile evi istiyor.
Önce bunu çizecek bir mimar bulmanız gerek. Hem evi yaptıracak adamın isteklerine göre proje çizecek hem de bütün detayları verecek ki sizde binayı yapacaksınız.
Ahşap ev hayali bitmek üzere !
Hadi diyelim ki, hani pek olmaz ya, böyle birini de buldunuz. Çizdi.
Şimdi bir de belediyeden ruhsat alacaksınız.
Yani bir de inşaat mühendisi gerek, statik hesaplarını yapıp onaya sunsun diye.
İşte şimdi hapı yuttunuz !
Türkiye’de niye ahşap yapılar gelişmedi sorusunun cevabı kerestede, ustada değil burada yatar.
Ahşap yapıların statik hesaplarını elle yapacak inşaat mühendisi bulsanız, bunu anlayacak belediye sorumlusunu bulamazsınız. Her belediye başka başka taleplerde bulunur, kimi ahşabı destekler, kiminden ruhsat almak deveye hendek atlatmaktan zordur.
Peki ne yapılır. Sabunlanır. Yani belediyeci ne görmek istiyorsa o şekilde bir hesap uydurulur.
Çünkü bilende yoktur kaldı ki elle yapılacak bir hesap değildir.
Amerika, Kanada’da tek aile evi için mimar mühendis imzası şartı aranmaz.
Kitapçılardaki, internetteki o kadar ev planı kitabı niyedir hiç düşündünüz mü. Bunlardan bir plan satın alır, isterseniz bir teknikere gerekli değişiklikleri yaptırır, bu evi yapacağım dersiniz. Belediyeci gelip kontrol eder: Dikmeleriniz tercihen 5×15 en az 5×10 mu dur, dikme araları tercihen 40 en az 60 cm midir, döşeme kirişleriniz yayınlanan açıklık tablolarındaki kesitlere uymakta mıdır. Alçıpan örtülmeden gene gelir bakar: Tesisat boruları doğru döşenmiş midir, Yapı Şartnamelerine uyar mı, elektrik kablolaması doğrumu.
Eğer 2 katı geçmeyen, müstakil, tek ailenin oturacağı, 60cm den fazla konsol çıkmaları olmayan bir ev yapacaksanız ki sektörün %99 kısmı böyle evlerdir sizden mühendislik hesabı, mimar imzası istenmez.
Bizde ise uğraşmaya hazır olun.
Ama unutmayın:
Bizim memurumuz işini, vatadaşımız da yolunu bilir !
Birileri anlamasa da çizer, birileri anlamasa da hesaplar, birileri anlamasa da onaylar.
Onun için bu işlere kafayı takmayın, oluruna bırakın.
Asıl mesele, düşlediğiniz binayı çatacak, çaktığı çivinin, açısını, sebebini, sonucunu düşünecek dülgeri, ustayı nereden bulacaksınız, ahşap yapıya elektrik döşeyecek, su döşeyecek adamı nereden bulacaksınız ona kafa yorun !